“İlim ilim bilmektir.
İlim kendin bilmektir.
Sen kendini bilmezsen,
Bu nice okumaktır.”
Yunus Emre 🌻
Günümüzde bilgiye çabuk ulaşılabildiği için herkes her şeyi bildiğini zannediyor ama en önemlisi insanlar kendini tanımıyor. O yüzden bu yazımda 3 kutsal kitaptan da 📚 âyetler vererek insanı anlatmak istiyorum.
İnsan sadece aynada gördüğümüz, sağlıklı veya hasta olarak değerlendirdiğimiz bu vücuttan ibaret değil. Allah ona dizayn ettiği bir nefs ve Kendinden üflediği bir ruh vermiş (Allah ruhu doğum anında insana gönderir). Yani iç içe 3 vücut olarak dünyada yaşıyoruz; fizik vücut 🙂, ruh 🥰, nefs 😐.

“Bu üç vücut olayı da nereden çıktı, ispat et.” diyenler olacaktır muhakkak. Fizik vücut için itiraz olmaz ama nefs ve ruh için itirazlar olabilir. Size şimdi 3 kutsal kitaptan âyetleri sunuyorum:
💌 Kur’ân-ı Kerim’den :
FİZİK VÜCUT:
15/Hicr-26: Ve le kad halaknel insâne min salsâlin min hamein mesnûn(mesnûnin). Andolsun ki; Biz insanı, “hamein mesnûn olan salsalinden” (standart insan şekli verilmiş ve organik dönüşüme uğramış salsalinden) yarattık.
NEFS:
91/Şems-7: Ve nefsin ve mâ sevvâhâ. Nefse ve onu sevva edene (dizayn edene) (andolsun).
RUH:
32/Secde-9: Summe sevvâhu ve nefeha fîhi min rûhihî ve ceale lekumus sem’a vel ebsâre vel ef’ideh(efidete), kalîlen mâ teşkurûn(teşkurûne). Sonra (Allah), onu dizayn etti ve onun içine (vechin, fizik vücudun içine) ruhundan üfürdü ve sizler için sem’î (işitme hassası), basar (görme hassası) ve fuad (idrak etme hassası) kıldı. Ne kadar az şükrediyorsunuz.
17/İsrâ-85: Ve yes’elûneke anir rûh(rûhı), kulir rûhu min emri rabbî ve mâ ûtîtum minel ilmi illâ kalîlâ(kalîlen). Ve sana ruhtan sorarlar. De ki: “Ruh, Rabbimin emrindendir.” Ve size, (ruha ait) ilimden sadece az bir şey verildi.
💌 İncil’den:
FİZİK VÜCUT VE NEFS:
Elçilerin İşleri 17 / 24. “Dünyayı ve içindekilerin tümünü yaratan, yerin ve göğün Rabbi olan Tanrı, elle yapılmış tapınaklarda oturmaz. 25. Herkese yaşam, soluk ve her şeyi veren kendisi olduğuna göre, bir şeye gereksinmesi varmış gibi O’na insan eliyle hizmet edilmez. Tanrı, bütün ulusları tek insandan türetti ve onları yeryüzünün dört bucağına yerleştirdi.
RUH:
1.Yuhanna 3/ 24. Tanrı’nın buyruklarını yerine getiren Tanrı’da yaşar, Tanrı da o kişide yaşar. İçimizde yaşadığını bize verdiği Ruh sayesinde biliriz.
💌 Tevrat’tan:
FİZİK VÜCUT VE RUH:
Yaratılış 1 / 7. RAB Tanrı Adem’i topraktan yarattı ve burnuna yaşam soluğunu üfledi. Böylece Adem yaşayan varlık oldu.
NEFS:
Eyüp 32 / 17. Benim de söyleyecek sözüm var, Ben de bildiğimi söyleyeceğim. 18. Çünkü içim dolu, içimdeki ruh beni zorluyor. (Burada ruh deniyor, ancak Hz. Eyüp’e öfkelenen bir kişiyi yanlışa zorlayan nefstir.)
NEFSİN AFETLERİ VE RUHUN HASLETLERİ:
Nefs 19 afet ile dizayn edilmiştir. (Kin ve Nefret, Küfür, Yalan, Zulüm, Haset, Cehalet, Cimrilik, Öfke ve Gayz, İsyan, Sabırsızlık, Kibir ve Gurur, Hırs ve Şehvet, Nankörlük, Dedikodu, Zan, Kötü Alışkanlıklar, Vefasızlık, Mürailik (İkiyüzlülük), Fitne ve Fesad.)
Ruh ise 19 haslet ile donatılmıştır. (Sevgi, İman, Doğruluk, Adalet, Edep, İlim, Cömertlik, Sekinet (Sükûnet), İtaat, Sabır, Tevazu, Kanaat, Şükür, Ketumiyet, Hakikat, Faziletler, Vefa, İhlas, Tevhit.) Ruh, Allah’tan geldiği için, içinde hiçbir kötü unsur içermez.
Aklımıza, Allah’ın istemediği, yanlış talimatları, bizlere derecat kaybettiren talimatları nefs dikte eder. Ruh ise güzel davranışları aklımıza dikte etmektedir her zaman.

4/Nisâ-79: Mâ esâbeke min hasenetin fe minallâh(minallâhi), ve mâ esâbeke min seyyietin fe min nefsik(nefsike), ve erselnâke lin nâsi resûlâ(resûlen), ve kefâ billâhi şehîdâ(şehîden). Sana iyilikten (hasenattan) ne isabet ederse, işte o Allah’tandır. Ve sana kötülükten (seyyiattan) ne isabet ederse, o taktirde o, kendi nefsindendir (derecat kaybedecek bir şey yapmandan dolayıdır). Ve seni, insanlara Resûl olarak gönderdik ve şahit olarak Allah yeter.
Galatyalılar 5/ 19-21. Benliğin işleri bellidir. Bunlar fuhuş, pislik, sefahat, putperestlik, büyücülük, düşmanlık, çekişme, kıskançlık, öfke, bencil tutkular, ayrılıklar, bölünmeler, çekememezlik, sarhoşluk, çılgın eğlenceler ve benzeri şeylerdir. Sizi daha önce uyardığım gibi yine uyarıyorum, böyle davrananlar Tanrı Egemenliği’ni miras alamayacaklar. 22-23. Ruh’un ürünüyse sevgi, sevinç, esenlik, sabır, şefkat, iyilik, bağlılık, yumuşak huyluluk ve özdenetimdir. Bu tür nitelikleri yasaklayan yasa yoktur. (İNCİL)
Yaratılış 4 /7. Doğru olanı yapsan, seni kabul etmez miyim? Ancak doğru olanı yapmazsan, günah kapıda pusuya yatmış, seni bekliyor. Ona egemen olmalısın. (TEVRAT)
Görüldüğü gibi her kutsal kitapta nefsi ve ruhu anlatan âyetler var. Kur’ân-ı Kerim’de her afet ve her haslet için de âyetler mevcut ama bu yazımda yer vermedim.
Nefs ve ruh, fizik vücuda bir eylem yaptırmak için aklı ikna etmek zorundadır. Neden? Çünkü fizik vücudun beynini, aklımız yönetir. 👉🧠
Aklımız ya nefsin ya da ruhun dediklerini dikkate alarak bir karar verir. Bu kararı, büyüdüğü ve yaşadığı ortamdaki davranış tercihleri de muhakkak etkiler. Geçmişte yaşadığı tecrübeler, olaylar, hafızada yer etmiş her şey bu kararda etkili olur.

Sonuçta bir karara varan akıl, beyne komut verir ve yapmak istediği eylemi fizik vücuda yaptırır. Bu eylem sonucunda kişi ya mutluluk ya da mutsuzluk, huzursuzluk yaşayacaktır.
Eğer Allah’ın ve ruhunun istediği standartlarda bir eylem yaptıysa, %100 mutluluk hissedecektir içinde. Mutluluğu veren Allah’tır. 🥰 💕
Ama nefsinin afetlerinin doğrultusunda bir eylem yaptı ise o zaman işler karışır. Öncelikle nefs afetlerini tetikleyen, nefs afetlerini gazlayan, herkesin etrafında birkaç tane şeytan muhakkak vardır; bunlar kişinin iç sesini kullanarak kişiyi ikna ederler, kişi de kendisi düşünüyor zanneder. 😯
Akıl nefse uyarak karar verdiğinde bu eylemi fizik vücut ve nefs yapar. Ruh asla bu eyleme karışmaz, o eylem sırasında vücuttan ayrılıp olayı izler**. Negatif eylem bitince ruh tekrar vücuda girer ve “vicdan azabı” dediğimiz azabı uygular. Yetmez! Allah da kişiye huzursuzluk verir.
Derecat kaybettiren eylemden sonra çok kısa süreli bir zevk yaşanır, ancak sonrasındaki vicdan azabı ve huzursuzluk uzun sürelidir. 😔
Derecat kazandıran eylemden sonra ise bazen kısa süreli tedirginlikler yaşarız ki bu şeytanların bizim iç sesimizi taklit ederek verdiği vesveselerdendir. Ama asıl olan bu eylem sonrasında yaşayacağımız uzun süreli mutluluk ve huzurdur. 😊
Allah biz insanları sevgiyle yaratmıştır ve mutlu olmamızı istemektedir. Yaratıcımız nasıl mutlu olacağımızı en iyi bilendir ve formüllerini kutsal kitaplara yerleştirmiştir. Bize verdiği her vücut için de ayrı ayrı hedefler emretmiştir.
Gelecek yazımda da bu hedefleri anlatabilmeyi diliyorum.
Kalplerimizin hep sevgiyle, hep Allah’la olması dileklerimle… 💖

**Ruh, vücuttan ayrılınca insan ölmez. Hayatı veren de alan da sadece Allah’tır. Ruh bizim hayatta kalmamızı sağlayan bir faktör değildir.
40/MU’MİN-68: Huvellezî yuhyî ve yumît(yumîtu), fe izâ kadâ emren fe innemâ yekûlu lehu kun fe yekûn(yekûnu). Hayat veren de öldüren de O’dur. O, bir işe hükmettiği (karar verdiği) zaman ona sadece “Ol!” der. Ve o, hemen olur.
15/HİCR-23: Ve innâ le nahnu nuhyî ve numîtu ve nahnul vârisûn(vârisûne).
Ve muhakkak ki; Biz, sadece Biz hayat veririz. Ve Biz öldürürüz. Ve varis olanlar da Biziz.
Ayrıca Kıyamet gününde de (ruh hiçbir derecat kaybettiren eyleme iştirak etmediği için) yaptıklarımızın hesabını fizik vücut ve nefs verir. Kıyamette tekrar diriltilen fizik vücutlarla nefsler eşleştirilir.
81/TEKVÎR-7: Ve izen nufûsu zuvvicet. Ve nefsler eşleştirildiği (fizik vücutla birleştiği) zaman.
81/TEKVÎR-10: Ve izes suhufu nuşiret. Ve sayfalar (amel defteri) açıldığı (hayat filmi oynatıldığı) zaman.
81/TEKVÎR-14: Alimet nefsün mâ ahdaret. Her nefs, hazırlamış olduğunu bilmiş olacak (hayat filminde yaptıklarının hepsini görecek).
Ellerine sağlık resimlerde içerikte çok güzel olmuş.
BeğenLiked by 1 kişi
Allah razı olsun Filizim. 😍
BeğenBeğen