Herkes, her zaman yanında olabilecek, yardıma ihtiyacı olduğunda hep yardım edebilecek, kendisini en iyi anlayabilecek, hiç kendisine sırtını dönmeyecek, nankörlük etmeyecek bir dost arayışındadır.
Dost olmanın anlamı, en iyi dostu bulabildiğimiz zaman öğrenilir.
İçini mutlulukla, sevgiyle, ferahlıkla dolduracak bir DOST.
İşte bu dostun arayışı sırasında bir kısım insanlar hayatlarındaki mesajları doğru değerlendirip en iyi dostun kim olduğunu idrak ederler ve o Dostun kendilerini dostluğuna kabul etmesi için yalvarırlar. Kalplerinde bir yangın, kavuşma hasreti vardır.
Bu en iyi dost kimseyi bekletmez, üzmez. Kişiyi hemen dostları içine katmak için ona yollarını, imkânları açar, yardımcılarını ve yardımlarını gönderir.
Kimdir o güzel Dost?
3/ÂLİ İMRÂN-150: Belillâhu mevlâkum, ve huve hayrun nâsırîn(nâsırîne).
Hayır! Sizin mevlânız (dostunuz) Allah’tır. Ve O, yardımcıların en hayırlısıdır.
O Dost ki; Hiçbirimizden vazgeçmez. Hiçbirimizi yalnız bırakmaz. Her şeyimizden anında haberdardır. Bizi bütününüzle kuşatmıştır, ilmiyle ve rahmetiyle. Her birimize aynı anda cevap verir. Bir kısmınız duyarsınız, bir kısmınız duymazsınız.
Allah’ın en iyi dostlarından biri, en güzel Dostu şöyle anlatmaktadır:
“Yaşamak; O’nunla bir başka güzel! O sizinleyse, her an beraberse, o zaman bütün fırtınalar en güzel hafif, serin rüzgârlara dönüşür; meltem rüzgârlarına. “
“ İnsanın içini hangi yaşta olursa olsun yaşama sevinciyle titreten, coşturan hep O’dur. Göğün mavisini bir başka mavi olarak görürsünüz. Denizin yeşilini de öyle. Beyaz bulutlarla göklerin maviliği arasında bir ahenk kurarsınız kendinize. O zaman her şey daha güzel görünecektir.”
“O’nunla bütünleşmek, bütün güzellikleri O’nunla yaşamak, işte hayat bu!“
“Kederin yok olduğu bir dünyada yaşamak istemez misiniz? O zaman Allah’a yaklaşmak mecburiyetindesiniz. Çözümleri size sadece O sağlayabilir.”
Allah’ı dost edinen, muhakkak tüm insanlara dost olacaktır, Allah onun kalbini tüm yaratılanlara karşı sevgiyle dolduracaktır, çünkü Allah’ın dostluk derecelerinde yükselebilmek, tüm insanlara mutluluk, huzur dağıtmakla, etrafımızdakilere yardım etmekle gerçekleşecektir. Başkalarına yardım ettikçe, Allah’ın yardımlarını hak ederiz. Başkalarına mutluluk verdikçe, kat kat mutluluğu içimizde hissedebiliriz. Allah’ın yardıma ihtiyacı yoktur, ama Allah’ın yardımcılarından olmak, O’nun yarattıklarına yardımcı olmakla gerçekleşir.
Gerçek dostlukları yaşamak, Allah’ın dostluğunu kazanmakla rayına oturur.
Dostluklar dururken, sevmek dururken, nefret etmenin o mânâsız çölünde neden bu insanlar soğuktan sıcağa, sıcaktan soğuğa hep tüyleri diken diken huzursuzluğu yaşarlar?
Düşman olmak neden? Ne uğruna? Kim düşman saflarda yaşıyorsa, o hep şeytanın hegemonyası, kontrolü altında olandır. Allah’ın hüküm ferma olduğu alanda düşmanlık olmaz. Orada dostluk vardır, sevgi vardır.
Bir Allah dostunun sözü ile konuyu tamamlamak istiyorum.
“ KENDİ GEMİNİZİN KAPTANI OLAN SİZLER, GEMİNİZİN ROTASINI ALLAH’A ÇEVİRMEDİKÇE, MUTLULUĞU YAKALAYAMAZSINIZ.”

Mükemmel ötesi olmuş, çok etkilendim ve bayıldım❤👍
BeğenLiked by 1 kişi
Çok teşekkür ederim 😍
BeğenLiked by 1 kişi
Çok güzel olmuş ellerine sağlık
BeğenBeğen
Teşekkür ederim 😍
BeğenBeğen
Çok güzel çok içten bir yazı, kalbine sağlık 💓💓
BeğenLiked by 1 kişi
Çok teşekkür ederim 😊
BeğenBeğen
Rabbimize sonsuz hamd ve şükürler olsun ki gemimin rotasını Kendi’sine çevirdi de kaderim eyledi.Mutluluğum sonsuz..Seni çook seviyorum.😋🌹💃⚘⚘
BeğenLiked by 1 kişi