İlk Kıvılcım

Her hastalığı tetikleyen bir sebep vardır, bazen fizyolojiktir, bazen psikolojiktir, bazen genetiktir. Ya da hepsinden biraz vardır. Ankilozan spondilit hastalığında da genetik faktörler rol oynuyor, özellikle HLA-B27 geni… Ancak bu geni harekete geçiren bir olay varmış ki; bunu yıllar sonra idrak edebildim.

Üniversite 3. sınıfa geçmiştim, yaz tatilindeydim. 21-22 yaşlarındayım. O yaz, babamın işi sebebiyle Erzurum’daydık. Devlete ait bir misafirhanede konaklıyorduk. Misafirhanenin yemeklerini yiyorduk ailece. Devamlı etli yemekler çıkıyordu. İşte o yemeklerden benim bağırsaklarım olumsuz etkilendi ve ishal başladı. Bu arada ailenin diğer bireylerinde bir şey yoktu.

Ebeveynlerim önce doğal tedaviler uyguladı, ishali tetikleyen yemekler kesildi, ishali durduğu bilinen gıdalar verildi. Bu yemekleri yerken düzeliyor gibi oluyordu, normal beslenmeye başlayınca tekrar ishale dönüyordu. Doktorların yazdığı piyasadaki ishal ilaçlarını kullandım. Hatta piyasadan kalkmak üzere olan bir ilacı bile kullandım ama nafile! İshal beni bırakmıyordu.

Aylar geçmişti, çok zayıfladım, evin en güçlü çocuğu 🙂 halsiz ve zayıf düşmüştü. Tatil bitmiş, derslerim başlamıştı.

Başka bir dahiliye uzmanına gidildi, ilaçlı ince bağırsak filmi istendi. Çektiren bilir; bu röntgenler çekilirken şişe şişe ilaç (baryumlu kontrast madde) içiliyor, sürekli takiple sık sık röntgen çekiliyor. İlacın ince bağırsaktaki ilerlemesi takip ediliyor, kalın bağırsağa ulaşana kadar. Bu işlem saatler sürüyor ve çok yorucu.

Bu yorucu işlemden sonra doktor ince bağırsakta bir şey bulamadı ve ilaçlı kalın bağırsak filmi istedi. Bu nasıl çekiliyor diye sorunca öğrendik ki; aynı süreci tekrar yaşayacakmışım ama röntgenler, ilaç kalın bağırsağa ulaşınca çekilmeye başlanacakmış. Aynı yorgunluğu tekrar ve daha uzun yaşamaya gücüm yoktu ve tetkikten vazgeçtim. Tabi ki doktor da bir teşhis koyamamış oldu. Bu arada 1990-91 yıllarından bahsediyorum. Şimdi daha kolay yapılan tetkikler var.

Öyle böyle derken ben bu ishali 1,5 yıl yaşadım, bağırsaklar sanırım şekil ve yöntem değiştirdi :))

Sonra nasıl iyileştin derseniz, bir Lokman Hekim tedavisi ile iyileştim. Reçete şöyleydi: Bir ay (30 gün) süreyle her gün sabah aç karna 1 bardak ılık süte 2 çorba kaşığı bal karıştırıp içiyordum, bunu takriben 3 saat hiçbir şey yemiyordum. Bu 3 saatten sonra normal olarak her şeyi yemem serbestti.

Bunu düzenli olarak uyguladığımda gerçekten 1 ay sonra bağırsaklarım tamamen iyileşti ve bu tedaviyi kestiğimde de ishal tekrarlamadı. Hem de süt-bal karışımı zayıf düşen bünyemi güçlendirdi.

Evet, bağırsaklar düzeldi ya da büyük oranda düzeldi ama vücutta başka bir şeyleri harekete geçirmişti. Tam net hatırlamıyorum, tahminim en fazla 1 sene sonra belimde ağrılar başladı!!!

Yıllar yıllar sonra öğrendim ki; AS’ye genetik yatkınlığı olan kişilerde çevresel bir faktörün (örneğin bir mide- bağırsak enfeksiyonu) tetikleyici etkisiyle bağışıklık sisteminin aşırı miktarda çalışması ve vücudun kendine zarar vermesi sonucunda hastalık ortaya çıkabilmektedir.

İşte böyle dostlarım… 😏

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s